19 Gerçek
1’inci gerçek: İlahî adaletten kimse kaçamaz. İlahî adalet ihmal etmez imhal eder (mühlet verir). İlahî adaleti hiçbir güç durduramaz
2’nci gerçek: Toplumlar ne haldeyseler öyle idare olunurlar. Kötü bir toplumun idarecileri iyi olmaz.
3’üncü gerçek: Allah bir zalimi, başına başka bir zalimi musallat ederek cezalandırır ve terbiye eder.
4’üncü gerçek: Bir toplumun azarsa ve bu azgınlığı dolayısıyla başına bela, azap ve musibet gelirse, genel gelir, kurunun yanında yaş da yanar.
5’inci gerçek: Namazı terk eden, emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını yapmayan, büyük günahları açık bir şekilde küstahça işleyen; lüks, israf ve sefahate batan, fuhşiyyatın her çeşidini sergileyen bir İslam toplumu iflah olmaz.
6’ncı gerçek: Müslüman bir ülkenin bilenleri, bildikleri ile amel etmezlerse orada genel bir bozulma başlar.
7’nci gerçek: Parayı, malı, zenginliği, lüks hayatı ana değer olarak kabul eden bir İslam toplumu ağır şekilde hastalanır ve dengesini kaybeder.
8’inci gerçek: İhlasla, sadece Allah rızası için, içine hiçbir nifak ve riya karıştırılmaksızın yapılmayan ibadetler kabul edilmez.
9’uncu gerçek: Başında ehil ve layık bir İmam-ı Kebir, bir Emîrü’l-mü’minîn bulunmayan bir Müslüman toplum; karanlık gecede fırtınaya ve yağmura yakalanmış, kurtların hücumuna uğramış çobansız kalmış perişan bir koyun sürüsü gibidir.
10’uncu gerçek: Zekatı Kur’ana, Sünnete, şeriata, fıkha göre vermeyen ve sarf etmeyen Müslüman bir toplum sille yer.
11’inci gerçek: Müslüman bir toplumda alimler, doğrular, sâlihler, muttaqiler, muhlisler, namuslular; cahillerden, şakilerden, fasıklardan, münafıklardan, mürailerden, riyâkârlardan ve namussuzlardan daha cesur olmazsa orada işler kötüye gider.
12’inci gerçek: Allah mü’minler topluluğuna Ümmet ismini koymuştur. Müslüman bir toplum, Ümmet bilincini ve birliğini yitirir, birbirinden kopuk bir sürü fırkaya ve hizbe ayrılır, bunların bir kısmı birbiriyle çatışırsa o toplumun hali ve sonu iyi olmaz.
13’üncü gerçek: Cihad fi sebilillah’ı (Allah yolunda cihad etmeyi) terk eden bir İslam toplumu esir, zelil ve sefil olmaya mahkumdur.
14’üncü gerçek: Şöhret âfettir. Şöhret sahibi olmak için yanıp tutuşanlar makbul ve memduh kimseler değildir.
15’inci gerçek: Müslüman bir ülkenin, halkın, şehrin, mahallenin durumunu anlamak için, sabah ezanı okunduktan sonra camilerdeki cemaate bakılmalıdır.
16’ncı gerçek: Müslümanlarla meskun bir şehrin iyi veya kötü olduğunu anlamak için kadınlarına bakmak da yeterlidir
17’nci gerçek: Bir Müslüman ülkede can, mal, ırz, din, neseb güvenliği yoksa orada Müslümanlık ism ve resmden ibarettir.
18’inci gerçek: İyi ve olgun bir Müslüman toplumda insanlar birbirinin kurdu değil, meleğidir.
19’uncu gerçek: Başkasının anasına, karısına, kızına şehvetle ve kötü niyetle bakanlar kendi analarına, karılarına, bacılarına şehvetle bakmış gibi olurlar.
Mehmet Şevket EYGİ